top of page

Günce

  • Yazarın fotoğrafı: Selver Akdoğan
    Selver Akdoğan
  • 5 Şub
  • 1 dakikada okunur

Garip duygularla itaat eden anlarla çevrelenmiş bir gün geçiriyorum. Sevdiklerim adına mutlu olup iş namına üzüldüğüm; eskiden hayatımda olup benim saflığım, utangaçlığım ve terbiyemle hayatında değerli bir yer edinip sonrasında makul nedenlerle yollarımızı ayırdığımız birini yeniden başlayan bir konuşma serüveninde, beni tanıyamayıp, karakterimin sivri şekilleri yüzünden bozguna uğrattığım; geçen gün halamın ölüm yıl dönümü diye paylaşmış olduğum fotoğrafa gelen bir yorumda: insanlar annelerinin öldüğü yaştadır demesinin ve gece saat 3 te eve gelmemin üzerine aynada kendimi değil annemi gördüğüm bir gece yaşıyorum.


Peki ne hissediyorum? Garip bir tanınmışlık hissi. Sanki sahip olduğun bir şeyi görüp hissedip dokunamamanın yakıcı soğuğu. Nasıl biliyor musun? hep beninmle ama daima onsuz gibi.

Nasıl desem?

Sanırım şu benzetme yerinde olacak; gözünüz kapalı vaziyetteyken aklınıza bir yemek getirdiğinizde önce onu gözünüzde canlandırır sonra dilinizde o tadı hisseder ve kokusunu duyarsınız ya. Tüm duyularınız size onu hissettirir. O dur. o an ordadır ama aslında yoktur. Öyle bir durumun hissi. Beynimde oluşturabilecek kadar hakim ve zamanda ona sahibim. Ama şu anda değil, zamanın spiralinde sahibim o ana.

Samimi, endişeli, kaygılı, mahcup, terk edilmiş, esinlenmiş hissettiğim bir günü sonlandıracağım bu gece.







 
 
 

Son Yazılar

Hepsini Gör
İdam Taburesi

İnsan küçüklüğünden beri başarıyı eksik etmeyince dualarından, şaşırıyor huzurlu olunca tatminkarlığın hafifliğinde süzülürken. Basit...

 
 
 

Comments


bottom of page