Çınar mı yoksa Kavak mı?

Yaşadıklarımız bir ağacın yaprağına benzer ve bizler onların gölgesinde büyürüz. Kimilerimiz yaşadıklarından ders alır bir çınar ağacının gölgesinde yaşar, kimileri ise bir kavağın altında gölge beklentisiyle kuruyup gider.

Hayatta her yüz, sizin sınavınız olabilir.

Deneyim, bir yüzü gördüğünüzde, onun konuşmasından kişiliğini, davranışlarından karakterini anlamıza yardımcı olur. Ama bazen, bazı yüzler görürsünüz ve o "bazı yüzler" sizde bir şeyler çağrıştırır.

Bende onlar, bunlar:

Kaç, çünkü yönetemeyecek, yönetileceksin.

Kal, ve uzun zamandır insanların yüzünde görmediği o gülümsemeye yeniden sahip ol.

Eskiden bu çağrışımlara cevap vermek zorundaymışım gibi, iki seçenekten birini seçerdim. Bazen savaşır bazen ise kaçardım. Hoş iki seçenek de savaşta olduğum gerçeğini değiştirmiyor.

Artık daha farklı bir yerden bakıyorum. Ne siyah olmayı ne de beyaz olmayı kabul ediyorum. Artık grinin sözlük anlamıyım. Artık, ne siyahım ne de beyazım artık o satranç tahtasının ne sağında ne de solundayım artık satranç tahtasının ortasındaki jüriyim. Artık oynamıyorum sadece izliyorum. Mantıklı hamlelere artı puan veriyor, kaybedenin tahtadan düşmesini izliyor ve kazanana ödülünü veriyorum.

Yaşamı anlamaya başladıkça insanlardan uzaklaşıp, doğayla iç içe olmaya başlıyorum. Doğa her zaman doğru yolu en basit şekilde bize gösteriyor. Aslında her şey o kadar sabit bi düzende ki, biz insanlar ve komplekslerimiz, takıntılarımız, arzu ve açlıklarımız her şeyi çok komplike hale getiriyor.

Basit ama görkemli yaşamın başarılı bi canlısı olarak sizlere sadece bakıyorum. Uğraşmıyorum. Kazanmak isteyen kazanır, yanımda olmak isteyen olur. Her şeyin bir enerji olup o enerjinin size her zaman bir şekilde geri döneceğini unutmayın. İyilik yaparsanız iyilik bulursunuz. Kötülük yaparsanız, bir şekilde mutluluk dilenecek hale gelirsiniz. paronoyaklaşırsınız. İnsan kendinden bilir işi. Ve unutmayın bir insan size nasıl davranıyorsa konunun sizinle uzaktan yakından hiçbir ilgisi yok. Bir insan iyiyse zaten iyidir. Bir insan kötüyse siz onun yolunda sadece bir piyonsunuzdur.

Deneyim ve acılarınızdan ders almak sizin seçiminiz. Ama bir gün yanmaya başlayıp, güneşten şikayet ettiğinizde, yapraklarım nerde diye hayıflanmayın. Çünkü yapraklarının sizi koruduğu yavaş büyüyen görkemli bir ağacın altında olmaktansa hızlı büyüyen uzun bir bir ayağı tercih ettiniz.

Hayıflanmayın, değişin. Çünkü kimse işin özünde size sizden daha iyi önderlik edemez.